- 28 Ara 2021
- 37
- 60
- 42
- Cinsiyetiniz nedir?
- Bay
Bu kullanıcıyla anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini lütfen unutmayın.
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde... İzmir’in güzel bir semtinde bir Prenses yaşarmış, bu Prensesin ismi Cansel Ulusoy tabii ki... 
Ben Prensesi, yıllar öncesinden tanıyordum, fakat Prensesin iletişim bilgilerini falan kaybetmiştim, aylar sonra Prensesin iletişim bilgilerine tekrar ulaştım kuşlu sitede tesadüfen karşıma çıktı, fotoğraflar yabancı gelmedi dedim ki kendi kendime bu bizim eski Buse Soylu değil miydi ya dedim,
hemen Prensesle iletişim kurdum Ağustos 2021 yılında bir yaz gecesi Whatsapp dan sohbete başladık, kendimi falan tanıttım ama çıkartamadı, foto istedi atmadım
dedim sürpriz olsun... Yani Ağustos 2021 yılında bir türlü denk gelip de gidemedim ziyaretine, ama Prensesin hiç bir suçu yok, benim işlerin yoğun olması ve sürekli şehir dışında ve yurt dışında olmam sebebiyle ben kendim gidemedim, kısmet bugüneymiş diyelim... Giderken de Prensesime küçük bir hediye aldım, çok beğendiğini söyledi ve forumda mutlaka paylaşacağım dedi, bende özgürsün istediğini yapabilirsin Prenses dedim.... Prensesle bugün dolu dolu tam 2 saat güzel bir vakit geçirdik, gerçekten birbirimizi çok özlemişiz...
Gelelim şimdi yıllar neleri değiştirmiş
Ben Prensesi tanıdığımda siyah saçlı beyaz tenli 50-55 kg civarında hoş Prenses di. Şimdi saç rengi sarı olmuş, yine teni pürüzsüz, kadifemsi beyaz bir tene sahip, yine 50-55 kg civarında, formunu çok iyi koruyor Prenses
Tabii görüşmeyeli evi de değiştirmiş, arabayı evinin 800 metre kadar aşağısına park etmiştim, iyi ki arabayla evinin oraya kadar çıkmamışım, sokaklar çok dar ve sağlı sollu araba park etmişlerdi Kia Cerato arabayla o sokaklarda çok zorlanırdım...
Dip Not: Geniş ve uzun arabayla gideceklere tavsiyem arabanızı aşağılara park edip yaya olarak devam ederseniz daha rahat olursunuz, sokaklar dar ve yokuş....
Prensesin evi, gerçekten çok temiz ve çok şirin bir evi var, kendi evimdeymişim gibi rahat ettim, hiç yabancılık çekmedim, zaten önceden tanıdığım biri olduğu için baya rahattım evinde... İkramlarına diyecek yok zaten küçük atıştırmalıklarla, önce çay servisi yaptı Prenses bana, sonra arkasından nescafe ikram etti, nescafe bitti daha ne istersin ne yapayım sana diye soruyor
Türk kahvesi vs falan... Dedim seni daha fazla yormayım sen bana bir bardak su verirsen yeterli dedim, gerçekten kendisi çok misafirperver, sıcak kanlı, sohbeti çok hoş, kaliteli, kültürlü biri olduğunu anlıyorsunuz zaten.
GELELİM ÖZEL ANLARA;
Prensesten liseli kostümü giymesini rica etmiştim, beni kırmayıp sağolsun giymişti kapıyı kısacık liseli eteği ile açtı, tabii ilk görüşte, beni bir ateş bastı
ister istemez bacaklarına bakmadan kendimi alamadım, hemen sarılıp öpüştük biraz hasret giderdik, yıllar öncesinden tanıdığım Prensesle şuan ki gördüğüm Prenses arasında hiç bir değişiklik yok sadece saç rengi sarı olmuş o kadar... Yine mis kokulu, güler yüzlü çıtı pıtı bir Prenses vardı karşımda, yıllara meydan okumuş, Prenses daha da güzelleşmiş yıllanmış şarap gibi olmuş...
Hafif hafif koltukta bana doğru sokulmaya başladı Prenses, bende omuz başlarına küçük öpücükler kondurdum, ateşle barut daha fazla yan yana durmaz diyerekten elimden tutup beni, disko ışıklı odaya götürdü... Ayakta ateşli öpüşmeler başladı, uzun uzun öpüştük, mis gibi kokuyor Prenses, sonra daha fazla dayanamadık ikimiz de kendimizi yatağa bıraktık, biraz daha seviştikten sonra ilk seans bitmiş oldu...
İkinci seans için koltuk da dinlenmeye ve sohbet etmeye geçtik ama Prenses rahat durmuyor sürekli kıpır kıpır, açıkça söylemek gerekirse bende rahat duramıyorum, bir elim göğsünde, bir elim bacağında, dudaklarım yine omuzlarına öpücükler konduruyor, ikinci kez tekrar beni o şirin odaya elimden tutup götürdü kimin eli kimin kolu nerede belli değil sarmaş dolaş olduk, uzun uzun seviştik, öpüştük Prensesimi gerçekten çok özlemişim. Kendimizi yine yatağa attık, 69 pozisyonunda bulduk bir anda kendimizi gerçekten 69 pozisyonunda da karşılıklı olarak ikimiz de çok zevk aldık, daha fazla dayanamayarak, birlikte olmaya başladık ve ikinci seansta bitmiş oldu...
Prenses sana güzel bir söz; ( incir reçeli filminden )
Sana dokunmak hayatın içinde durup dinlenmek gibi,
Sana dokunmak nefes almak gibi,
Sana dokunmak tüm kelimeleri yakmak gibi,
Sana dokunmak tüm insanları affetmek gibi,
Sana dokunmak hayatı temize geçmek gibi,
Sana dokunmak ölüme inat gibi...
İzmir’de olduğum sürece benim adresim belli, Prensesimi buldum artık bir daha kaybetmem umarım...
Adresim aynı diyince, şu şarkı sözleri geldi aklıma, mırıldadım, buraya da yazayım dedim
adresim aynı kaderim aynı,
günlerim aynı geceler aynı,
sarı saçlım hasretimsin sen,
karadantel sokağında ben,
kapımda akşam gülleri,
mateminle tutuşurken,
dumanım aynı , ateşim aynı,
bulutlar aynı , gözyaşım aynı,
sarı saçlım hasretimsin sen,
karadantel sokağında ben,
kapımda akşam gülleri,
mateminle tutuşurken...
Bana zaman ayırıp, evine kabul ettiği için, ikramları için, beni kendi evimdeymişim gibi rahat ettirdiği için Prensesime buradan binlerce teşekkür ediyorum, eğer bir kusurum olduysa da Prensesten af diliyorum... Tekrardan görüşmek dileğiyle, kendine çok cici bak Prenses...
Bana ayrılan zamanın sonuna geldik, hikayemiz de burada bitiyor.... Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine...
Zaman ayırıp okuyan herkese teşekkür ediyorum, biraz uzun oldu kusura bakmayın... Prensesi anlatmaya kelimeler yetmiyor, Prenses anlatılmaz yaşanır diyorum...
Sevgilerle,

Ben Prensesi, yıllar öncesinden tanıyordum, fakat Prensesin iletişim bilgilerini falan kaybetmiştim, aylar sonra Prensesin iletişim bilgilerine tekrar ulaştım kuşlu sitede tesadüfen karşıma çıktı, fotoğraflar yabancı gelmedi dedim ki kendi kendime bu bizim eski Buse Soylu değil miydi ya dedim,


Gelelim şimdi yıllar neleri değiştirmiş


Dip Not: Geniş ve uzun arabayla gideceklere tavsiyem arabanızı aşağılara park edip yaya olarak devam ederseniz daha rahat olursunuz, sokaklar dar ve yokuş....
Prensesin evi, gerçekten çok temiz ve çok şirin bir evi var, kendi evimdeymişim gibi rahat ettim, hiç yabancılık çekmedim, zaten önceden tanıdığım biri olduğu için baya rahattım evinde... İkramlarına diyecek yok zaten küçük atıştırmalıklarla, önce çay servisi yaptı Prenses bana, sonra arkasından nescafe ikram etti, nescafe bitti daha ne istersin ne yapayım sana diye soruyor

GELELİM ÖZEL ANLARA;
Prensesten liseli kostümü giymesini rica etmiştim, beni kırmayıp sağolsun giymişti kapıyı kısacık liseli eteği ile açtı, tabii ilk görüşte, beni bir ateş bastı

Hafif hafif koltukta bana doğru sokulmaya başladı Prenses, bende omuz başlarına küçük öpücükler kondurdum, ateşle barut daha fazla yan yana durmaz diyerekten elimden tutup beni, disko ışıklı odaya götürdü... Ayakta ateşli öpüşmeler başladı, uzun uzun öpüştük, mis gibi kokuyor Prenses, sonra daha fazla dayanamadık ikimiz de kendimizi yatağa bıraktık, biraz daha seviştikten sonra ilk seans bitmiş oldu...
İkinci seans için koltuk da dinlenmeye ve sohbet etmeye geçtik ama Prenses rahat durmuyor sürekli kıpır kıpır, açıkça söylemek gerekirse bende rahat duramıyorum, bir elim göğsünde, bir elim bacağında, dudaklarım yine omuzlarına öpücükler konduruyor, ikinci kez tekrar beni o şirin odaya elimden tutup götürdü kimin eli kimin kolu nerede belli değil sarmaş dolaş olduk, uzun uzun seviştik, öpüştük Prensesimi gerçekten çok özlemişim. Kendimizi yine yatağa attık, 69 pozisyonunda bulduk bir anda kendimizi gerçekten 69 pozisyonunda da karşılıklı olarak ikimiz de çok zevk aldık, daha fazla dayanamayarak, birlikte olmaya başladık ve ikinci seansta bitmiş oldu...
Prenses sana güzel bir söz; ( incir reçeli filminden )
Sana dokunmak hayatın içinde durup dinlenmek gibi,
Sana dokunmak nefes almak gibi,
Sana dokunmak tüm kelimeleri yakmak gibi,
Sana dokunmak tüm insanları affetmek gibi,
Sana dokunmak hayatı temize geçmek gibi,
Sana dokunmak ölüme inat gibi...
İzmir’de olduğum sürece benim adresim belli, Prensesimi buldum artık bir daha kaybetmem umarım...
Adresim aynı diyince, şu şarkı sözleri geldi aklıma, mırıldadım, buraya da yazayım dedim

adresim aynı kaderim aynı,
günlerim aynı geceler aynı,
sarı saçlım hasretimsin sen,
karadantel sokağında ben,
kapımda akşam gülleri,
mateminle tutuşurken,
dumanım aynı , ateşim aynı,
bulutlar aynı , gözyaşım aynı,
sarı saçlım hasretimsin sen,
karadantel sokağında ben,
kapımda akşam gülleri,
mateminle tutuşurken...
Bana zaman ayırıp, evine kabul ettiği için, ikramları için, beni kendi evimdeymişim gibi rahat ettirdiği için Prensesime buradan binlerce teşekkür ediyorum, eğer bir kusurum olduysa da Prensesten af diliyorum... Tekrardan görüşmek dileğiyle, kendine çok cici bak Prenses...
Bana ayrılan zamanın sonuna geldik, hikayemiz de burada bitiyor.... Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine...
Zaman ayırıp okuyan herkese teşekkür ediyorum, biraz uzun oldu kusura bakmayın... Prensesi anlatmaya kelimeler yetmiyor, Prenses anlatılmaz yaşanır diyorum...
Sevgilerle,