- 2 Ocak 2020
- 169
- 131
- Cinsiyetiniz nedir?
- Bay
@ÖZGE
''Kimse edemez onu TAHT'ından''
''Söylemiyorum çok özledim ama
Hasretin ağır gelde kurtar
Ben inanırım, bu aşk bize umar
Kimse edemez onu tahtından''
İstanbul'da yazın en sıcak günleri yaşanırken, işlerinde azalmasını fırsat bilip forumda daha çok vakit geçirmeye başladığım son zamanlarda forumdaki nerdeyse herkesi detaylı şekilde inceledim. Bu öyle biri olmalıydıki yazın sıcakların zirve yaptığı şu günlerde bana SONBAHAR esintisini yaşatmalıydı.
Foruma ne zaman baksam hep dikkatimi çeken bir kişi vardı. Samanyolu galaksisinin en ''PARLAK'' gezeni Venüs gibi herzaman parlıyordu. Uzun zamandır kendisi çok dikkatimi çekiyordu ama neden hiç hamle yapmadım bende bilmiyorum. Aslında havaların biraz daha soğumasını bekleyecektim, yağmurlu birgün olmasını bekliyordum, hava durumuna baktım yağmurun yağacağı yok. İçimden bir ses ''Şimdi değilse ne zaman?'' demeye başladı.
Geçen hafta perşembe günü kendisine ulaştım, Salı günü için 2 saatlik programı oluşturduk. İletişim kısmı çok net sade ve anlaşılır, kafanızda hiç soru işareti kalmadan herşey çok net şekilde ilerliyor. Program günü oluşturulduktan sonra içimde değişik bi heyecan oluşmaya başladı. Normalde bu tarz görüşmeler öncesi hiç böyle hissetmezdim. Uzun zamandır merak ettiğim Venüs gezegenine gidecek olmanın verdiği garip bir duyguydu bu. Perşembe'den - Salı'ya kadar olan süre çok uzun geldi bana, zaman geçmek bilmiyordu.
Ve sonunda beklenen gün geldi. Görüşmenin olacağı gün kendisinden konum bilgisini istedim ve yola koyuldum. Konum olarak evi Cevahir Avm'ye çok yakın 7-8 dk yürüme mesafesinde. Eve yakın biryerde oturdum bekliyorum ve Özge'den ''Bekliyorum'' mesajı geldi. İşte o mesajın yarattığı his ve heyecan çok güzel. Sadece 2 dk kalmıştı o meşhur yeşil gözlü güzel kadını görmeye. Konuma geldim kapı açıldı ve siyah mini elbisesiyle Özge karşımda gülümsüyor. Yıllardır süren merakım nihayet sona ermişti.
Kendisine söylediğim ilk cümle şu oldu ''İstanbul'da çok güzel kızlar var bu doğru ama sadece 1 tanesi İstanbul kadar Güzel''
Sonra oturduk sohbet ediyoruz, bir çok kişinin bahsettiği gibi Özge'nin çok güzel yüzü var. Yeşil gözlerini silah gibi kullanıyor adeta. Çok sevimli ve seksi. Fiziği minyon ve fit, kendisininde sürekli söylediği gibi fotolardakinden daha minyon zarif narin fiziği var. Siyah mini elbise içinde muhteşem fiziği çok dikkat çekici görünüyordu. Özge'nin poposunu zaten fotolardan biliyoruz ama birde canlı görünce kesinlikle emin oldum. Bayan Popo lakabını sonuna kadar hakediyor. Sporda yaptığı için fiziği kusursuz. Ten rengi ise bronz en sevdiğim renk kombinasyonuna sahip.
Omuzlar, kollar, dirsekler, bacaklar heryeri çok pürüzsüz, teni ayparçası gibi parlıyor. Bir insanda hiçmi kusur olmaz ya, kusur aradım ama bulamadım.
Sohbet ederken ''su yeşili'' gözleriyle seksi ve sevimli şekilde bakışlarıyla insana ''Venüse hoşgeldiniz'' partisi düzenliyor adeta.
Konuşurken bir ara kendisine ''seks yapmamıza gerek yok, ben seni seyretsem bile yeter'' dedim, oda sevimli şekilde gülümsüyordu. 15 dk civarı sohbet ettikten sonra artık beklenen an geldi.
Ben duşa girdim, çıktım. Özge ondan istediğim şekilde, kırmızı iç çamaşırı kombinli siyah mini eteğini giymişti. Stilettolarla desteklenmiş bu kusursuz fizik muhteşem görünüyordu. En heyecanlı kısımlara geldik. Şimdi buraları klasik şekilde ''yatak kısmına çok girmek istemiyorum ama muhteşemdi'' diyerek geçsem, hep Özge'ye hemde forumdaki arkadaşlara haksızlık yapmış olurum. Özge kendisinin mottosu olan klasik sözündeki gibi gerçekten çok iyi sevişiyor. Teni o kadar pürüzsüz ve güzelki öpmeye, okşamaya, koklamaya doyamıyorsunuz, kokusuda çok güzel. Öpüşürken Özge'ye ''Bu kız neden bu kadar popüler? dudakları çilek tadında diyemi'' diye sordum, oda yeşil gözleriyle bakarak cevabı veriyordu zaten. Ayna karşısında ayakta öpüşürken bir anda kendimizi yatakta bulduk. Efsanesi boşuna değilmiş gerçekten çok iyi sevişiyor. Şeffaf su damlası pürüzsüz teni o kadar güzeldiki, tasvir edebilecek kelime bulmakta zorlanıyorum. Edebiyatı parçalamam gerek doğru kelimeyi seçebilmem için. Kız arkadaş deneyimini iliklerinize kadar yaşatıyor.
Önsevişmeyi sevenler için gerçekten nokta atışı bir tercih kendisi. Oral performansına gelirsek çok başarılı, karşılıklı uzun orallarımız, uzun sevişmelerimiz unutulmaz cinstendi. Seks kısmına gelirsek çok detaya girmeyeceğim bu kadar detay yeterli. Sadece şunu söyleyebilirim, ayna karşısında doggy ve cowgirl pozisyonlarındaki sahneler efsaneydi. Özge'nin poposu doggy pozisyonunda en güzel popo olabilir, bu kadar şekilli, güzel ve pürüzsüz nasıl olabilir hala aklım almıyor. İkimizde spor yaptığımız için ortaya çok şehvetli ve performanslı seks sahneleri çıktı. Barcelona-Real Madrid derbisi gibi çok ateşli ve ihtişamlı bir maç oldu. Dünyanın en iyi derbisini birlikte seks olarak yaşadık. Cowgirl ile ilgili şunu söyleyebilirim. Dişi Messi gibi performans sergiliyor. Gerçekten yaptığım en iyi sekslerden biriydi. Sanki formula-1 pistinde yarışan 2 yarış arabası gibiydik, sadece bedenlerimiz değil ruhlarımızda birleşiyordu. İltifat etmiyorum, övmüyorum, sadece hakeden kadına hakkını veriyorum. 2 saat dolduktan sonra Özge'ye 1 saat daha uzatmak istediğimi söyledim. Kendisinin vakti olmadığı için nazik şekilde birdahaki sefere artık demek zorunda kaldı.
2 saat dolduktan sonra Özge'yle vedalaşırken tekrar program ne zaman yaparız tarzı konuşmaya başladık. Vedalaşırken ona en kısa zamanda tekrar geleceğimi söyledim. O kadar içten, samimi ve sıcak davranıyorki, çok farklı bir tarzı var. Kişilik olarakta çok iyi bir insan, zeki ve farkındalığı çok yüksek, sohbet ederken farkettim detayları çok iyi yakalıyor. Detay ve analiz konusunda çok başarılı bulurum kendimi ama Özge'de bu farkındalığı çok yüksek insanlardan.
Yeşil'in en güzel tonları senin gözlerinde saklı. Titanic filmini izleyenler bilir, orda ''Okyanusun kalbi'' olan bir kolye var. O kolye mavi renk ama biz onu zihin gücüyle yeşil olarak hayal edeceğiz. O kolye Özge işte, Okyanus'un dibinde bekliyordu ve ben onu buldum.

Kendisine yanındayken bir şarkı hediye etmiştim ama fenerbahçeli olduğu için o şarkıyı değiştiriyorum,
Onu çok daha iyi anlatan bir şarkıyla referansımı sonlandırıyorum.
Satranç tahtasının en değerli TAŞ'ı sensin QUEEN
''Kimse edemez onu TAHT'ından''

''Söylemiyorum çok özledim ama
Hasretin ağır gelde kurtar
Ben inanırım, bu aşk bize umar
Kimse edemez onu tahtından''
İstanbul'da yazın en sıcak günleri yaşanırken, işlerinde azalmasını fırsat bilip forumda daha çok vakit geçirmeye başladığım son zamanlarda forumdaki nerdeyse herkesi detaylı şekilde inceledim. Bu öyle biri olmalıydıki yazın sıcakların zirve yaptığı şu günlerde bana SONBAHAR esintisini yaşatmalıydı.
Foruma ne zaman baksam hep dikkatimi çeken bir kişi vardı. Samanyolu galaksisinin en ''PARLAK'' gezeni Venüs gibi herzaman parlıyordu. Uzun zamandır kendisi çok dikkatimi çekiyordu ama neden hiç hamle yapmadım bende bilmiyorum. Aslında havaların biraz daha soğumasını bekleyecektim, yağmurlu birgün olmasını bekliyordum, hava durumuna baktım yağmurun yağacağı yok. İçimden bir ses ''Şimdi değilse ne zaman?'' demeye başladı.
Geçen hafta perşembe günü kendisine ulaştım, Salı günü için 2 saatlik programı oluşturduk. İletişim kısmı çok net sade ve anlaşılır, kafanızda hiç soru işareti kalmadan herşey çok net şekilde ilerliyor. Program günü oluşturulduktan sonra içimde değişik bi heyecan oluşmaya başladı. Normalde bu tarz görüşmeler öncesi hiç böyle hissetmezdim. Uzun zamandır merak ettiğim Venüs gezegenine gidecek olmanın verdiği garip bir duyguydu bu. Perşembe'den - Salı'ya kadar olan süre çok uzun geldi bana, zaman geçmek bilmiyordu.
Ve sonunda beklenen gün geldi. Görüşmenin olacağı gün kendisinden konum bilgisini istedim ve yola koyuldum. Konum olarak evi Cevahir Avm'ye çok yakın 7-8 dk yürüme mesafesinde. Eve yakın biryerde oturdum bekliyorum ve Özge'den ''Bekliyorum'' mesajı geldi. İşte o mesajın yarattığı his ve heyecan çok güzel. Sadece 2 dk kalmıştı o meşhur yeşil gözlü güzel kadını görmeye. Konuma geldim kapı açıldı ve siyah mini elbisesiyle Özge karşımda gülümsüyor. Yıllardır süren merakım nihayet sona ermişti.
Kendisine söylediğim ilk cümle şu oldu ''İstanbul'da çok güzel kızlar var bu doğru ama sadece 1 tanesi İstanbul kadar Güzel''
Sonra oturduk sohbet ediyoruz, bir çok kişinin bahsettiği gibi Özge'nin çok güzel yüzü var. Yeşil gözlerini silah gibi kullanıyor adeta. Çok sevimli ve seksi. Fiziği minyon ve fit, kendisininde sürekli söylediği gibi fotolardakinden daha minyon zarif narin fiziği var. Siyah mini elbise içinde muhteşem fiziği çok dikkat çekici görünüyordu. Özge'nin poposunu zaten fotolardan biliyoruz ama birde canlı görünce kesinlikle emin oldum. Bayan Popo lakabını sonuna kadar hakediyor. Sporda yaptığı için fiziği kusursuz. Ten rengi ise bronz en sevdiğim renk kombinasyonuna sahip.
Omuzlar, kollar, dirsekler, bacaklar heryeri çok pürüzsüz, teni ayparçası gibi parlıyor. Bir insanda hiçmi kusur olmaz ya, kusur aradım ama bulamadım.
Sohbet ederken ''su yeşili'' gözleriyle seksi ve sevimli şekilde bakışlarıyla insana ''Venüse hoşgeldiniz'' partisi düzenliyor adeta.
Konuşurken bir ara kendisine ''seks yapmamıza gerek yok, ben seni seyretsem bile yeter'' dedim, oda sevimli şekilde gülümsüyordu. 15 dk civarı sohbet ettikten sonra artık beklenen an geldi.
Ben duşa girdim, çıktım. Özge ondan istediğim şekilde, kırmızı iç çamaşırı kombinli siyah mini eteğini giymişti. Stilettolarla desteklenmiş bu kusursuz fizik muhteşem görünüyordu. En heyecanlı kısımlara geldik. Şimdi buraları klasik şekilde ''yatak kısmına çok girmek istemiyorum ama muhteşemdi'' diyerek geçsem, hep Özge'ye hemde forumdaki arkadaşlara haksızlık yapmış olurum. Özge kendisinin mottosu olan klasik sözündeki gibi gerçekten çok iyi sevişiyor. Teni o kadar pürüzsüz ve güzelki öpmeye, okşamaya, koklamaya doyamıyorsunuz, kokusuda çok güzel. Öpüşürken Özge'ye ''Bu kız neden bu kadar popüler? dudakları çilek tadında diyemi'' diye sordum, oda yeşil gözleriyle bakarak cevabı veriyordu zaten. Ayna karşısında ayakta öpüşürken bir anda kendimizi yatakta bulduk. Efsanesi boşuna değilmiş gerçekten çok iyi sevişiyor. Şeffaf su damlası pürüzsüz teni o kadar güzeldiki, tasvir edebilecek kelime bulmakta zorlanıyorum. Edebiyatı parçalamam gerek doğru kelimeyi seçebilmem için. Kız arkadaş deneyimini iliklerinize kadar yaşatıyor.
Önsevişmeyi sevenler için gerçekten nokta atışı bir tercih kendisi. Oral performansına gelirsek çok başarılı, karşılıklı uzun orallarımız, uzun sevişmelerimiz unutulmaz cinstendi. Seks kısmına gelirsek çok detaya girmeyeceğim bu kadar detay yeterli. Sadece şunu söyleyebilirim, ayna karşısında doggy ve cowgirl pozisyonlarındaki sahneler efsaneydi. Özge'nin poposu doggy pozisyonunda en güzel popo olabilir, bu kadar şekilli, güzel ve pürüzsüz nasıl olabilir hala aklım almıyor. İkimizde spor yaptığımız için ortaya çok şehvetli ve performanslı seks sahneleri çıktı. Barcelona-Real Madrid derbisi gibi çok ateşli ve ihtişamlı bir maç oldu. Dünyanın en iyi derbisini birlikte seks olarak yaşadık. Cowgirl ile ilgili şunu söyleyebilirim. Dişi Messi gibi performans sergiliyor. Gerçekten yaptığım en iyi sekslerden biriydi. Sanki formula-1 pistinde yarışan 2 yarış arabası gibiydik, sadece bedenlerimiz değil ruhlarımızda birleşiyordu. İltifat etmiyorum, övmüyorum, sadece hakeden kadına hakkını veriyorum. 2 saat dolduktan sonra Özge'ye 1 saat daha uzatmak istediğimi söyledim. Kendisinin vakti olmadığı için nazik şekilde birdahaki sefere artık demek zorunda kaldı.
2 saat dolduktan sonra Özge'yle vedalaşırken tekrar program ne zaman yaparız tarzı konuşmaya başladık. Vedalaşırken ona en kısa zamanda tekrar geleceğimi söyledim. O kadar içten, samimi ve sıcak davranıyorki, çok farklı bir tarzı var. Kişilik olarakta çok iyi bir insan, zeki ve farkındalığı çok yüksek, sohbet ederken farkettim detayları çok iyi yakalıyor. Detay ve analiz konusunda çok başarılı bulurum kendimi ama Özge'de bu farkındalığı çok yüksek insanlardan.
Yeşil'in en güzel tonları senin gözlerinde saklı. Titanic filmini izleyenler bilir, orda ''Okyanusun kalbi'' olan bir kolye var. O kolye mavi renk ama biz onu zihin gücüyle yeşil olarak hayal edeceğiz. O kolye Özge işte, Okyanus'un dibinde bekliyordu ve ben onu buldum.

Kendisine yanındayken bir şarkı hediye etmiştim ama fenerbahçeli olduğu için o şarkıyı değiştiriyorum,
Onu çok daha iyi anlatan bir şarkıyla referansımı sonlandırıyorum.
Satranç tahtasının en değerli TAŞ'ı sensin QUEEN
